Bruchus Membranının Rüptürü: Basit Bir Durum mu, Yoksa Göz Ardı Edilmemesi Gereken Bir Alarm Zili mi?

Gözün ardındaki o karmaşık yapı, yani Bruch'un membranı (gözün retina tabakasını alttaki damar tabakası olan koroidden ayıran incecik katman), bazen beklenmedik bir şekilde yırtılabiliyor. Bu duruma tıbbi dilde Bruch membranının rüptürü deniyor. İlk duyulduğunda biraz ürkütücü gelse de, aslında bu durumun altında yatan sebepler ve sonuçları, uzmanların da dediği gibi, geniş bir yelpazede karşımıza çıkıyor.

Bruchus Membranının Rüptürü: Basit Bir Durum mu, Yoksa Göz Ardı Edilmemesi Gereken Bir Alarm Zili mi?

Bruchus Membranının Rüptürü: Basit Bir Durum mu, Yoksa Göz Ardı Edilmemesi Gereken Bir Alarm Zili mi?

Gözün ardındaki o karmaşık yapı, yani Bruch'un membranı (gözün retina tabakasını alttaki damar tabakası olan koroidden ayıran incecik katman), bazen beklenmedik bir şekilde yırtılabiliyor. Bu duruma tıbbi dilde Bruch membranının rüptürü deniyor. İlk duyulduğunda biraz ürkütücü gelse de, aslında bu durumun altında yatan sebepler ve sonuçları, uzmanların da dediği gibi, geniş bir yelpazede karşımıza çıkıyor.

İşin ilginç yanı, bu zarın yırtılması çoğu zaman ciddi bir travma sonucu oluyor. Hani o topun göze çarpması ya da sert bir darbe almak gibi. Ancak, bazen de yaşla veya bazı genetik durumlarla ilişkili olarak, membran kendi kendine zayıflayabiliyor. Durum ne olursa olsun, bu zedelenme göz sağlığı için gerçekten de kritik bir an. Mesela, uzun yıllar önce yaşadığınız o küçücük kaza, zamanla kendini bu şekilde bile gösterebilirmiş, şaşırtıcı.

Peki, bu rüptür (yırtılma) tam olarak ne anlama geliyor? Bu ince bariyer hasar gördüğünde, alttaki damar tabakasından (koroid) gelen sıvı veya yeni damarlar, retinanın altına sızma eğilimi gösteriyor. İşte bu noktada asıl endişe başlıyor, çünkü sızan bu yapılar, görme merkezi olan makulayı (sarı nokta) etkileyebilir. Bu da demek oluyor ki, görmede bulanıklık, çizgilerde eğrilme veya merkezi görmede ani kayıplar yaşanabilir. Belirtiler kişiden kişiye değişir, hatta bazıları ilk başta hiçbir şey hissetmez, ancak zaman geçtikçe sorunlar kendini belli eder. Makula sağlığı açısından bu durum çok yakından izlenmeli.

Doktorlar, bu tür durumlarda göz dibi muayenesine çok önem veriyor. Fluorescein anjiyografi (damar içine özel boya verilerek yapılan inceleme) gibi yöntemlerle zedelenmenin boyutu, nerede olduğu net olarak ortaya çıkarılıyor. Tedavi seçenekleri, rüptürün şiddetine ve makulayı ne kadar etkilediğine bağlı olarak değişiyor. Eğer yeni damar oluşumu (koroidal neovaskülarizasyon) varsa, damar büyümesini durdurmaya yönelik özel ilaçlar (anti-VEGF) göze enjekte edilebilir. Bu enjeksiyonlar kulağa garip gelse de, birçok görme kaybı riskini azaltan modern yöntem.

Bir dönüm noktası olarak kabul edilen yirmili yılların ortasında, bu durumun teşhis ve tedavisindeki yaklaşımlar büyük bir değişim geçirdi. Daha önceleri sadece bekleyip görme yaygındı, hatta çoğu vaka göz ardı ediliyordu. Şimdi ise çok daha hassas ve erken müdahale imkanları var. Bu, Bruch membranı yırtılması vakalarında umut verici bir gelişme.

Bazen bu durum, yüksek miyopisi olan kişilerde daha sık görülür. Miyopi ne kadar fazlaysa, göz küresi o kadar uzuyor ve bu gerilme de membranı inceltip zayıflatıyor. Sanki bir balonu haddinden fazla şişirmeye çalışmak gibi düşünebilirsiniz. Yani, gözlük numaranızın yüksek olması bile, dolaylı yoldan bir risk faktörü taşıyor.

Tedavinin ardından dahi, hastaların düzenli olarak kontrol edilmesi gerekiyor. Çünkü bu tarz hassas durumlarda nüks etme riski her zaman mevcut. Erken teşhis, her zaman olduğu gibi, en önemli adım. Unutmayın.

Sonuçta, Bruch membranının rüptürü, her ne kadar nadir bir durum olsa da, ani görme değişikliklerinde mutlaka akla gelmesi gereken bir sebep. Uzmanlar, özellikle travma sonrası bulanık görme şikayeti olanları derhal bir uzmana görünmeleri konusunda uyarıyor. Güncel bilgilere ulaşmak için medihaber.com takibi ve sosyal medya hesaplarını takip ederek güncel bilgilere ulaşabilirsiniz.

Elif Nur GEZER

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER