SAĞLIK
Mideden Yukarı Sızan Gizli Tehlike: Barrett Özofagusu
Midenizdeki o bitmek bilmeyen yanma hissi sadece acı bir hatıra olmayabilir. Çoğu insan göğüs kafesinin arkasındaki o ekşimiyi geçiştirir. Oysa vücut içerde bambaşka bir savunma mekanizması geliştiriyor. Barrett Özofagusu (yemek borusu dokusunun değişmesi) tam da bu noktada devreye giriyor. Aslında mide asidi, yemek borusunun o nazik duvarlarını sürekli dövüyor. Bir süre sonra oradaki hücreler, asitle baş edemeyince şekil değiştiriyor. Tıpkı bir mutasyon gibi.
Vücudun Gizli Yükü: Demir Fazlalığı
Bazen sağlıklı olduğunu düşündüğümüz şeyler, sessizce birikerek bizi yormaya başlar. Çoğumuzun bildiği kansızlık sorununun tam tersini düşünün; demirin vucudunda fazla olması durumu. Hemokromatozis (demir yüklenmesi) tam olarak böyle bir şey. Bahar aylarında yorgunluk sanılan o bitkinlik, aslında karaciğerinizin çığlığı olabilir mi? İnsan merak ediyor.
Nöbet Sonrası "Yalancı Dinçlik": Vücudumuz Bize Neden Oyun Oynuyor?
Hiç nöbetten çıktığınızda, aslında yorgunluktan ölmeniz gerekirken bir anda uykunuzun açıldığını ve kendinizi çok enerjik hissettiğiniz oldu mu? Bu videoda, sağlık çalışanlarının en büyük dertlerinden biri olan "Yalancı Dinçlik" konusunu en sade haliyle anlatıyorum.
Vücudun Saklı Bakır Yükü: Wilson Hastalığı Nedir?
Vücudumuz aslında minik bir kimya fabrikası gibi çalışıyor. Ancak bazen bu fabrikada işler yolunda gitmiyor ve bakır gibi hayati elementler, birer zehire dönüşebiliyor. Wilson hastalığı tam olarak bu noktada başlıyor; bakırın karaciğer ve beyinde birikmesiyle karakterize olan bu durum, genelde genç yaşlarda kapıyı çalıyor.
Karaciğerin Gizli Düşmanı: PBK Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Vücudumuzun sessiz çalışan laboratuvarı karaciğer, bazen kendi savunma sisteminin hedefi haline gelebiliyor. Hiç beklemediğimiz bir anda ortaya çıkan yorgunluklar belki de sadece iş temposundan kaynaklanmıyordur. Primer Biliyer Kolanjit (safra kanallarının kronik iltihabı) tam da böyle, sinsice ilerleyen bir tabloyla karşımıza çıkıyor. İnsan merak ediyor, neden vücut kendi sağlıklı dokusuna saldırır?
Karnınızdaki Sessiz Alarm: Divertikülit
Pek çoğumuzun adını bile duymadığı o sancı bir sabah kapınızı çalabilir. Karın bölgesinin sol alt tarafında aniden başlayan o keskin sızı aslında bağırsaklarınızın bir imdat çağrısıdır. Divertikülit (bağırsak kesesi iltihabı) dediğimiz bu durum, yaşam kalitesini bir anda aşağı çekiyor. İnsan merak ediyor, acaba yediğimiz bir çekirdek mi buna sebep oldu?
Vücudu Gizlice Ele Geçiren Nadir Bir Misafir: Whipple
Eylül ayının son günlerinde tıp dünyasında yine o eski tartışma canlandı. Çok nadir görülen, adeta bir hayalet gibi vucudun içinde gezen bir hastalık bu. İlk kez bir Ekim sabahı tanımlandığında kimse bu kadar karmaşık olacağını düşünmemişti. Sindirim sistemini hedef alıyor gibi görünse de aslında her yere sızıyor. Tropheryma whipplei (bakteri türü) denilen o küçük organizma, sessizce yerleşiyor.
Midenizdeki O Sessiz Çığlık: Neler Oluyor?
Sabah uyandığınızda o şişkinlik hissiyle karşılaşmak artık pek çok kişi için sıradanlaştı. Aslında vücudumuz, özellikle gastrointestinal (mide-bağırsak) sistemimiz bize sürekli bir şeyler anlatmaya çalışıyor. Modern hayatın hızı, ayaküstü atıştırılan öğünler derken dengeler şaştı.
Vücudun Sessiz Sinyalleri: Sarkom Nedir?
Bir sabah uyandığınızda kolunuzda küçük bir şişlik fark ediyorsunuz. Önemsemiyorsunuz, muhtemelen bir yere çarptım diyorsunuz. Ama o şişlik geçmiyor, aksine yavaşça büyüyor. Acaba kötü bir şey mi? İşte sarkom (yumuşak doku veya kemik kanseri) tam da böyle, bazen çok sinsi başlıyor. İnsan ister istemez bir tedirgin oluyor.
Çocukların Sessiz Düşmanı: Wilms Tümörü Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Bir sabah çocuğunuzu severken karnında elinize gelen o sertlik. Genelde herkez ilk başta gaz sancısı ya da basit bir şişkinlik sanıyor. Ama bazen o şişlik, tıp dünyasının Wilms tümörü (çocukluk çağı böbrek kanseri) dediği durumun ilk işareti olabiliyor. Belirtiler genelde çok sessiz ilerliyor.
Damarlardaki Gizli Fırtına: TTP ile Tanışmak
Her şey sıradan bir sabah başladı aslında. Hafif bir baş ağrısı, aynada fark edilen o küçük morluklar... Kimse bu kadarını beklemiyordu. Trombotik Trombositopenik Purpura (kan pıhtılaşması bozukluğu) teşhisi koyulana dek kimse durumun ciddiyetini anlayamadı. Vücut kendi içinde bir savaşa girmişti adeta.
Kanın Mutfağında Sessizlik: Aplastik Anemi
Vücudumuzun içinde, kemiklerin o derin boşluklarında devasa bir üretim hattı var. Her saniye milyonlarca yeni hücre hayata gözlerini açıyor. Ancak bazen bu devasa fabrika aniden şalter indiriyor. İşte tıp dünyasının aplastik anemi (kemik iliği yetmezliği) dediği o tuhaf sessizlik böyle başlıyor. Neden durur ki bu çarklar? Cevabı bulmak bazen aylar alıyor.
Kemiklerin İçinden Gelen Sessiz Sinyal: Multipl Miyelom
Sırtınızdaki o geçmek bilmeyen ağrıyı sadece yorgunluğa mı bağlıyorsunuz. Bazen vücut, çok daha derinlerden, kemik iliğinden gelen bir fısıltıyla konuşur aslında. Multipl miyelom (plazma hücreli kan kanseri) tam da böyle, sinsi adımlarla yaklaşıyor hayata. Çoğu zaman bir bel fıtığı ya da magnezyum eksikliği sanılan o sızılar, aslında bağışıklık sisteminin kendi içinde verdiği büyük bir kavganın sonucu olabilir.
Sessizce İlerleyen Kanama Riski: Von Willebrand
Sıradan bir sabah, dişinizi fırçalarken diş etiniz kanamaya başlıyor. Durmuyor. Dakikalar geçiyor ama o sızıntı bir türlü kesilmiyor. Çoğumuz bunu geçiştiririz ama bazen bu durum genetik bir kodun eksikliğinden kaynaklanıyor. Von Willebrand Hastalığı (VWD), aslında toplumda sanıldığından çok daha yaygın görülüyor. İnsanlar genelde ağır bir yaralanma yaşayana kadar vücudundaki bu eksikliğin farkına bile varmıyor.
Vücudun Gizli Savunucuları Azalınca: Trombositopeni
Sabah uyandığınızda kolunuzda durduk yere beliren o morluk... Hiçbir yere çarpmadığınızı adınız gibi biliyorsunuz ama orada işte. Bazen diş fırçalarken bitmek bilmeyen bir sızıntı, bazen de durup dururken burnunuzun kanamsı can sıkabiliyor. İnsan merak ediyor, içeride neler oluyor? Vücudumuzun tamir ekibi, yani o meşhur kan pulcukları bir yerlerde mola mı verdi acaba?
Damarlarda Yavaşlayan Hayat: Polisitemia Vera
Sıradan bir sabah uyanıyorsunuz, ellerinizde bir kaşıntı ama öyle böyle değil. Duştan çıkınca artan o tuhaf yanma hissi acaba yediğim bir şey mi dokundu dedirtiyor insana. Aslında mesele cildin çok ötesinde, tam merkezde, kemik iliğinde başlıyor. Polisitemia Vera (kan koyulaşması) dediğimiz bu durum, vücudun durduk yere fazladan kırmızı kan hücresi üretmesiyle karakterize. Kan o kadar çoğalıyor ki, damarların içinde akmakta zorlanıyor adeta.
Tropik Ormanlardan Gelen Sessiz Tehlike: Sarı Humma
Dikkat. Her şey küçük bir sineğin ısırığıyla başlıyor aslında. Islak, nemli ve sıcak ormanların derinliklerinde pusuda bekleyen o eski düşman, son günlerde yine gündemde. Acaba yeterince güvende miyiz? İnsan sormadan edemiyor. Çoğu zaman basit bir grip gibi baş gösteren bu durum, bir anda ciddileşebiliyor.














