SAĞLIK
Mutfaktaki Gizli Düşman: Kandida ile Tanışın
Her şey aslında o geçmeyen yorgunluk hissiyle başlıyor. Sabahları yataktan kalkmak bir dert, gün boyu üzerinizde sanki tonlarca yük var. Çoğumuz bunu iş stresine veya uykusuzluğa bağlıyoruz ama bazen mesele çok daha derinde, bağırsaklarımızda saklanıyor. Özellikle tatlı krizleri aniden bastırıyorsa dikkat etmek lazım.
Sokaktaki Sessiz Tehlike: Kuduz Hakkında Bilmemiz Gerekenler
Kapı önündeki sahipsiz bir kedinin ani bir hareketi herkesi korkutabilir. Acaba o hayvan hasta mı? Bu soru, özellikle sıcakların arttığı haziran ayı sonlarında daha sık sorulur hale geldi. Kimsenin beklemediği bir anda gelen o küçük ısırık, bazen geri dönülemez bir süreci başlatıyor. Sessizce ilerliyor.
Tropikal Tehlike Kapıda mı: Deng Humması Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Sıcaklar artınca sadece nem değil, davetsiz misafirler de hayatımıza giriyor. Son günlerde adını daha sık duyduğumuz o hastalık: Deng Humması. Aslında pek çoğumuzun bildiği adıyla "Kırık Kemik Ateşi". İnsan merak ediyor, acaba gerçekten o kadar ağrılı mı?
Görünmez Tehlike: Mutfaktaki ve Bahçedeki Gizli Misafir
Sessizce ilerleyen bir enfeksiyon bu aslında. Çoğu zaman bir grip gibi geliyor, geçiyor. Toksoplazmoz (parazit kaynaklı enfeksiyon) dediğimizde akla hemen kediler gelse de işin aslı biraz daha karışık. Sokaktaki dostlarımızdan ziyade, iyi yıkanmamış bir marul ya da az pişmiş bir köfte asıl fail olabiliyor. Belki de bu yüzden toplumun büyük kesimi bu parazitle çoktan tanıştı.
Güneydoğuda Sıcaklarla Gelen Sessiz Tehlike: Şark Çıbanı
Sıcakların bastırdığı o nemli akşamüstlerinde başlıyor her şey. Küçük bir sinek ısırığı deyip geçiyoruz genelde. Ama o ufak kızarıklık, haftalar geçse de bir türlü kapanmıyor. Şark çıbanı, yani tıbbi adıyla Leishmaniasis (deri hastalığı), bölgede yine yüzünü göstermeye başladı. İnsan bazen konduramıyor, basit bir sivilce sanıyor başta. Merak uyandırıyor bu inatçı leke.
Doğadaki Gizli Tehlike: Tavşan Ateşi Kapıda mı?
Ekim sonu gelince köylerde bir telaş başlar, bilirsiniz. Kimse pek konduramaz ama bazen içtiğimiz sudan bazen de bahçedeki minik bir misafirden bulaşan o sinsi ağrı kapıyı çalar. Bahsettiğim şey halk arasında tavşan ateşi diye bilinen tularemi meselesi. Aslında bakarsanız her şey çok masum başlıyor.
Sütle Gelen Sinsi Misafir: Brusellaya Dikkat
Geçenlerde bir köy pazarında, taze peynirin o cezbedici kokusuna kapılmamak elde değildi. Ancak bu beyaz lezzetin arkasında, bazen aylarca süren bir yorgunluk saklanabiliyor. Halk arasında "peynir hastalığı" ya da "malta humması" olarak bilinen Bruselloz, aslında tam bir gizli düşman gibi hareket ediyor. İnsan merak ediyor, taze diye aldığımız o gıdalar bizi gerçekten besliyor mu yoksa yatağa mı bağlıyor?
Tanıdık Yüzlerin Yabancılaştığı Nokta: Prosopagnozi
Sabah aynaya baktığınızda kendinizi tanıyamadığınızı hayal edin. Ya da en yakın dostunuzun sesini duymadan kim olduğunu anlamadığınızı. Garip, değil mi? Belki de biraz ürkütücü.
Kulaktaki Fırtına: Meniere ile Yaşamak
Sabah uyandığınızda dünyanın bir anda tersine döndüğünü düşünün. Hiç beklemediğiniz bir anda duvarlar üzerinize geliyor, kulaklarınızda ise bitmek bilmeyen bir uğultu (tinnitus). Meniere hastalığı tam olarak böyle bir his. Çoğu kişi bunu basit bir baş dönmesi sanıyor ama durum biraz daha karmaşık sanki. İç kulaktaki sıvı dengesinin bozulmasıyla başlayan bu süreç, insanın hayat kalitesini bir anda altüst edebiliyor.
Gördükleriniz Gerçek mi? Alice Harikalar Diyarı Sendromu
Dünya bazen olduğundan çok daha farklı görünebilir. Bir sabah uyandığınızda odanızdaki masanın devasa bir boyuta ulaştığını, ellerinizin ise küçücük kaldığını düşünün. Tuhaf. Bu durum edebiyat dünyasından fırlamış bir masal değil, tıp dünyasının kabul ettiği bir gerçeklik.
İlgi Odağı Olma Arzusu: Munchausen Sendromu
Garip bir vaka aslında bu. Bir insan, hiç ihtiyacı yokken neden ameliyat masasına yatmak ister? Modern tıbbın en karanlık dehlizlerinden biri kabul ediliyor Munchausen sendromu (yapay bozukluk). Hastalar, fiziksel ya da ruhsal hastalıkları varmış gibi davranarak çevresini ikna ediyor. Belki de sadece görülmek istiyorlar.
Gözlerindeki O Yabancı Bakış: Capgras Sendromu
Kasım ortasıydı, odaya girdiğimde beni karşılayan bakışta bir tuhaflık vardı. Sanki her şey aynı ama bir şeyler kökten değişmiş gibi. Annem karşımdaydı fakat içindeki o ruhun başka biriyle değiştirildiğine yemin edebilirdi. Korkutucu bir sessizlik.
Aynadaki Yabancı: Kotard Sendromu
Geçenlerde bir vakayı okurken tüylerim ürperdi. İnsan kendi varlığından nasıl şüphe eder, hiç düşündünüz mü? Kotard Sendromu tam olarak bu karanlık noktada başlıyor. Kişi yaşadığına bir türlü inanmıyor. Sanki ruhu çekilmiş de geriye sadece boş bir kabuk kalmış gibi hissediyor.
Görünmez bir yük: Tourette sendromuyla yaşamak
Sokakta yürürken aniden omzunu silken veya istemsizce ses çıkaran birini gördüğünüzde ne düşünürsünüz? Bir çok kişi bunu sadece tuhaf bir alışkanlık sanıyor. Oysa arkasında Gilles de la Tourette sendromu (istikrarsız tik bozukluğu) yatıyor olabilir. Beynin içindeki karmaşık bir ağın, dış dünyaya beklenmedik yansıması bu.
Yüzdeki O fırtına: Trigeminal Nevraljiyle Yaşamak
Aniden çakan bir şimşek gibi geliyor. Sabah yüzünüzü yıkarken ya da bir kaşık çorba içerken o dayanılmaz sızıyla tanışıyorsunuz. Halk arasında "delirten hastalık" diye anılan Trigeminal Nevralji (yüz ağrısı), aslında bir sinir sıkışması meselesi. İnsan bazen sadece durmak istiyor. Ağrı o kadar baskın ki hayatın ritmi bir anda duruveriyor.
Gündüz Gelen Davetsiz Misafir: Narkolepsi
Öyle bir an geliyor ki, sanki biri beyninizin içindeki şalteri indiriveriyor. Ne içilen koyu kahveler ne de yüzünüze çarptığınız soğuk su fayda ediyor o an. Halk arasında uyku hastalığı olarak bilinen Narkolepsi, aslında bir yorgunluk hali değil. Tamamen kontrol dışı bir teslimiyet. Aniden.
Şeker Hastaları Tatlı Yiyebilir mi? (Doğru Bilinen Yanlışlar)
Şeker hastasıyken tatlı yemek tamamen yasak mı, yoksa sadece usulünü mü bilmiyoruz? Bu videoda şeker hastalarının tatlı tüketirken dikkat etmesi gereken hayati kuralları ve acil durumlarda hayat kurtaran müdahaleleri konuşuyoruz.














