Diyabet (Şeker Hastalığı) Hakkında Güncel Bilgi ve Uyarılar (2025)

Diyabet, yani halk arasındaki adıyla şeker hastalığı, pankreasın yeterli insülin hormonu üretememesi ya da vücudun ürettiği insülini etkili bir şekilde kullanamaması sonucu kan glukoz düzeyinin sürekli yüksek kalmasıyla karakterize edilen kronik bir metabolik hastalıktır. İnsülin, hücrelerin enerji için şekeri almasını sağlayan bir anahtar görevi görür. Anahtar bozulduğunda veya yeterli olmadığında şeker kanda birikir, bu da uzun vadede damar, sinir ve organ hasarlarına yol açar.

Diyabet (Şeker Hastalığı) Hakkında Güncel Bilgi ve Uyarılar (2025)

Diyabet (Şeker Hastalığı) Hakkında Güncel Bilgi ve Uyarılar (2025)

Diyabet, yani halk arasındaki adıyla şeker hastalığı, pankreasın yeterli insülin hormonu üretememesi ya da vücudun ürettiği insülini etkili bir şekilde kullanamaması sonucu kan glukoz düzeyinin sürekli yüksek kalmasıyla karakterize edilen kronik bir metabolik hastalıktır. İnsülin, hücrelerin enerji için şekeri almasını sağlayan bir anahtar görevi görür. Anahtar bozulduğunda veya yeterli olmadığında şeker kanda birikir, bu da uzun vadede damar, sinir ve organ hasarlarına yol açar.

Yaygınlık ve Önemi

Türkiye, Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF) verilerine göre, yaşa göre düzeltilmiş karşılaştırmalı diyabet oranında Avrupa'da en yüksek orana sahip ülkedir. Ulusal çalışmalar ve güncel veriler (2024 itibarıyla) Türkiye'deki yetişkin nüfusun yaklaşık %15-16.5'inin diyabetli veya diyabet riski altında olduğunu göstermektedir.

Önemli Uyarı: Türkiye'de diyabetli yurttaşların yaklaşık yarısı hastalığının farkında bile değildir. Erken teşhis edilmeyen veya yönetilmeyen diyabetin komplikasyonları, ciddi sağlık sorunlarına ve ölüme yol açan asıl nedendir.


Diyabet Tipleri ve Belirtiler

Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği (TEMD) kılavuzlarına göre diyabet başlıca dört ana tipte incelenir:

  • Tip 1 Diyabet: Genellikle çocukluk veya genç erişkinlikte ortaya çıkar. Bağışıklık sistemi, pankreasta insülin üreten hücreleri tahrip eder. Mutlaka insülin tedavisi gerektirir.

  • Tip 2 Diyabet: En yaygın formdur. İnsülin direnci ve zamanla azalan insülin üretimi söz konusudur. Aile öyküsü, obezite ve hareketsiz yaşam önemli risk faktörleridir.

  • Gebelik Diyabeti (Gestasyonel): Hamilelik sırasında başlar ve genellikle doğumdan sonra geçer. Ancak bu durum, anne ve bebek için ileride Tip 2 diyabet riskini artırır.

  • Diğer Diyabet Türleri: Genetik sendromlar (örneğin MODY), bazı ilaçlara bağlı diyabet veya pankreas hastalıkları nedeniyle ortaya çıkabilir.

Yaygın Belirtiler:

Diyabetin sık görülen belirtileri şunlardır:

  • Aşırı susama (Polidipsi)

  • Sık idrara çıkma (özellikle gece Noktüri)

  • Açıklanamayan kilo kaybı

  • Aşırı yorgunluk ve halsizlik

  • Bulanık görme

  • Yavaş iyileşen yaralar ve sık enfeksiyonlar (özellikle mantar enfeksiyonları)

  • El ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma (Nöropati)

Kan glukozunun çok yükseldiği durumlarda (genellikle $180-200 \text{ mg/dL}$ eşiğini aştığında) idrarda glukoz atılımı başlar. Özellikle Tip 1 diyabetli hastalarda ciddi insülin eksikliğinde ortaya çıkabilen ve hayatı tehdit eden Diyabetik Ketoasidoz (DKA) durumunda ağızda aseton kokusu gibi belirtiler görülebilir. Bu acil bir tehlike işaretidir.


Tanı Kriterleri ve Tedavi Yaklaşımı

Diyabet tanısı, uluslararası ve ulusal kılavuzlarla (TEMD) belirlenen laboratuvar testleriyle konulur.

  • Açlık Plazma Glukozu (APG): $\ge 126 \text{ mg/dL}$

  • Rastlantısal Plazma Glukozu: Diyabet semptomları eşliğinde $\ge 200 \text{ mg/dL}$

  • HbA1c (Glikozillenmiş Hemoglobin): Son 2-3 aylık ortalama kan şekeri düzeyini gösterir ve $\ge \%6.5$ olması tanı kriterlerinden biridir.

  • Oral Glukoz Tolerans Testi (OGTT): Şeker yükleme testi ile 2. saat plazma glukozunun $\ge 200 \text{ mg/dL}$ olması tanı koydurucudur.

Tedavi ve Yönetim:

Shutterstock

Diyabet tedavisinde temel yaklaşım Yaşam Tarzı Değişikliği ve İlaç Tedavisi/Teknolojik Araçlar kombinasyonudur.

  1. Yaşam Tarzı: Dengeli beslenme (Akdeniz tipi diyet, lifli gıdalar), düzenli fiziksel aktivite (haftada en az 150 dakika orta düzey egzersiz) ve kilo kontrolü tedavinin temelini oluşturur.

  2. İlaç Tedavisi:

    • Metformin sıklıkla ilk tercihtir.

    • GLP-1 Reseptör Agonistleri ve SGLT-2 İnhibitörleri gibi yeni nesil ilaçlar, kan şekeri kontrolünün yanı sıra kalp ve böbrek koruyucu etkileriyle de ön plana çıkmaktadır.

    • İnsülin tedavisi, Tip 1'de zorunluyken, Tip 2'de hastalığın ilerleyişine göre gerekebilir. Farklı insülin tipleri ve dozaj yöntemleri (kalem, pompa) mevcuttur.

  3. Teknolojik Araçlar: Sürekli Glikoz İzleme Sistemleri (CGM) ve insülin pompaları, özellikle yoğun tedavi altındaki hastaların kan şekeri yönetimini iyileştirmede kritik öneme sahiptir. "Yapay Pankreas" (kapalı döngü) sistemleri ise belirli merkezlerde ve ülkelerde yaygınlaşmaktadır ancak erişim ve maliyet durumu ülkeden ülkeye değişmektedir.


Komplikasyonlar ve Önleme

Kontrol altında tutulmayan diyabet, zamanla ciddi uzun vadeli riskler (komplikasyonlar) doğurur:

  • Kalp-Damar Hastalıkları: Koroner kalp hastalığı, inme.

  • Diyabetik Nefropati: Böbrek yetmezliği.

  • Diyabetik Nöropati: Sinir hasarı (özellikle ayaklarda uyuşma, ağrı).

  • Diyabetik Retinopati: Görme problemleri, körlük.

  • Diyabetik Ayak: Enfeksiyon ve ampütasyon (uzuv kaybı) riski.

Önleme ve Erken Tanı:

Diyabeti önlemenin ve komplikasyonları geciktirmenin en etkili yolu, yaşam tarzı değişikliklerini benimsemek ve risk altındaki kişilerin (ailede öykü, obezite, 45 yaş üstü, gebelik diyabeti öyküsü vb.) düzenli tarama yaptırmasıdır. Diyabet eğitimi ve farkındalık, hastalık yönetimi için kritik öneme sahiptir.

Sonuç ve Çağrı

Diyabet, doğru bilgi, düzenli takip ve disiplinli yaşam tarzı yönetimi ile kontrol altına alınabilir. Erken tanı ve tedaviye uyum, hastalığın olumsuz etkilerini büyük ölçüde azaltır ve yaşam kalitesini korur. Tüm yetişkinler, özellikle risk faktörlerine sahip olanlar, düzenli sağlık kontrollerini aksatmamalıdır.

Elif Nur GEZER

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER