Görünmez bir yük: Tourette sendromuyla yaşamak

SAĞLIK

Sokakta yürürken aniden omzunu silken veya istemsizce ses çıkaran birini gördüğünüzde ne düşünürsünüz? Bir çok kişi bunu sadece tuhaf bir alışkanlık sanıyor. Oysa arkasında Gilles de la Tourette sendromu (istikrarsız tik bozukluğu) yatıyor olabilir. Beynin içindeki karmaşık bir ağın, dış dünyaya beklenmedik yansıması bu.

Görünmez bir yük: Tourette sendromuyla yaşamak

Sokakta yürürken aniden omzunu silken veya istemsizce ses çıkaran birini gördüğünüzde ne düşünürsünüz? Bir çok kişi bunu sadece tuhaf bir alışkanlık sanıyor. Oysa arkasında Gilles de la Tourette sendromu (istikrarsız tik bozukluğu) yatıyor olabilir. Beynin içindeki karmaşık bir ağın, dış dünyaya beklenmedik yansıması bu.

Uzmanlar vakaların genelde çocukluk döneminde, yani yedi sekiz yaşlarında başladığını belirtiyor. Erkeklerde görülme sıklığı kızlara oranla üç kat daha fazla. Bir çok aile bu durumu ilk başta geçici bir yaramazlık veya dikkat çekme çabası olarak yorumluyor.

Sadece basit bir tik mi?

Aslında her şey küçük bir göz kırpma ile başlıyor. Sonra omuz silkme veya baş sallama ekleniyor sürece. Zor. Kendinizi durduramadığınızı hayal edin. Vücudunuz size sormadan kararlar veriyor. Bazı hastalarda Koprolali (istem dışı uygunsuz kelimeler söyleme) görülse de bu aslında sanılanın aksine çok nadir. Toplumun sadece yüzde birinde, belki de daha azında bu uç belirtiler var.

Kaygı düzeyi arttıkça bu hareketlerin şiddeti de artıyor. Okulda arkadaş baskısı veya iş yerindeki stres, tikleri adeta tetikliyor. İnsanlar genelde bu kişilere "dur" demeyi tercih ediyor. Ama bu, hapşırığı durdurmaya çalışmak gibi bir şey. Belki de daha yorucu.

Tedavide yeni kapılar aralanıyor

Tıp dünyası bu konuda boş durmuyor. İlerliyor çalışmalar büyük bir hızla. İlaç tedavilerinin yanı sıra davranışsal terapiler de ön planda. Beynin esnekliği, yani Nöroplastisite (beynin kendini yenileme yeteneği) sayesinde çocuklar bu durumla baş etmeyi öğreniyor. Çoğu hasta ergenlikten sonra rahatlıyor.

Gelişmeleri medihaber.com’u takip ve sosyal medya hesaplarını takip ederek güncel bilgilere ulaşabilirsiniz. Ailelerin sabırlı olması en büyük ilaç gibi görünüyor. Uzman desteği ve doğru bir okul çevresiyle bu çocukların başaramayacağı hiçbir şey yok.

Yapılan son araştırmalar genetik faktörlerin etkisini %0.9 oranında doğrularken çevre etkisini de %1 civarında gösteriyor. Bu küçük farklar aslında her vakanın ne kadar şahsa münhasır olduğunun kanıtı.

Ekim ayı sonunda yapılan toplantılarda erken teşhisin önemi bir kez daha vurgulandı. Özellikle öğretmenlerin bu konuda bilinçlenmesi gerektiği dile getiriliyor. Süreç, doğru yönlendirmeyle çok daha sakin atlatılabilir.

Haber Sözlüğü:

Koprolali: Kişinin sosyal olarak kabul edilemez, uygunsuz veya kaba kelimeleri istem dışı olarak söylemesi durumudur.

Nöroplastisite: Beynin deneyimlere bağlı olarak sinirsel ağlarını değiştirme, geliştirme ve kendini yeniden yapılandırma kapasitesidir.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.