Ebeveynlerin en büyük kabusu genelde düşmeyen o inatçı ateştir. Bir sabah çocuğunuz uyanıyor ve vücudu adeta yanıyor. İlk başta sıradan bir grip sanıyorsunuz ama işler pek öyle gitmiyor. Kawasaki sendromu, yani damarların iltihaplanması (vaskülit), tam da böyle sessizce ama sert başlıyor. Belki de teşis koymakta zorlanılan o anlar ailenin en çaresiz kaldığı zaman dilimi olabilir.
Korkutucu. İlk günlerde sadece yüksek ateş var. Sonra o tuhaf belirtiler bir bir dökülüyor ortaya. Gözlerdeki kızarıklık ama çapak yok, dikkat edin burası çok mühim. Ellerde ve ayaklarda şişkinlik beliriyor. Dudaklar çatlıyor, dil ise kıpkırmızı bir hal alıyor. Halk arasında buna çilek dil deniyor. Aslında vücut içeriden bir alarm veriyor ama biz dışarıdaki yangını söndürmeye çalışıyoruz.
Ekim sonu gibi serin havalarda vakaların arttığı söylenir genelde. Uzmanlar hala tam nedenini çözebilmiş değil. Bağışıklık sistemi kendi dokusuna saldırıyor sanki. Yapılan araştırmalar çocukların %81’inin beş yaş altı olduğunu gösteriyor; bazen bu rakam %84 civarına da çekilebiliyor istatistiklerde. Gelişmeleri medihaber.com’u takip ve sosyal medya hesaplarını takip ederek güncel bilgilere ulaşabilirsiniz çünkü süreç her an değişebiliyor.
Tanı koyulurken doktorlar epey titiz davranıyor. Kalp damarlarının (koroner arterler) etkilenip etkilenmediği en büyük endişe kaynağı. Eğer zamanında müdahale edilirse, o korkulan tablo dağılıyor. Tedavi genelde hastanede yatış gerektiriyor. Damardan verilen özel proteinler (IVIG) ve yüksek doz aspirin burada başrol oyuncusu. İyileşme süreci başladığında o solgun yüzlere tekrar renk geliyor.
Vakaların çoğunda tam iyileşme sağlanıyor olması en büyük tesellimiz. Tedaviye yanıt veren çocuklarda kalıcı hasar riski oldukça düşüyor. Sabır gerekiyor bu yolda. Ailelerin uyanık olması ve belirtileri iyi gözlemlemesi hayati önem taşıyor. Umut hep var; tıp dünyası bu gizemli hastalığın şifrelerini her geçen gün biraz daha çözüyor.
Ankara ve çevresinde son dönemde benzer şikayetlerle başvuran hasta sayısında hafif bir hareketlilik gözlendi. Uzmanlar panik yapılmamasını ancak belirtilerin takibinin şart olduğunu vurguluyor. Erken teşhis edilen vakalarda başarı oranı oldukça yüksek seyrediyor. Tedavi süreci tamamlanan çocuklar normal yaşantılarına kısa sürede dönüyor.
Kısa Sözlük:
Vaskülit: Vücuttaki kan damarlarının iltihaplanması durumu.
IVIG (İntravenöz İmmünoglobulin): Bağışıklık sistemini düzenlemek için damar yoluyla verilen antikor karışımı.
#kawasaki #çocuksağlığı #vaskülit #ateş #sağlık #medihaber