Türkiye'nin Sağlık Karnesi: Son Bir Yılda En Çok Can Alan Hastalıklar Belli Oldu

SAĞLIK

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2024 yılı itibarıyla ülkemizdeki ölüm nedenleri tablosu netleşti. Uzmanların ve kamu otoritelerinin uzun süredir dikkat çektiği kronik rahatsızlıklar, maalesef listenin zirvesindeki yerini koruyor. Geçen yıl 526.416 olan toplam ölüm sayısının, 2024’te 489.361’e düşerek binde 5,7’lik kaba ölüm hızına gerilemesi olumlu bir gelişme olsa da, ölüme yol açan temel hastalık grupları hala halk sağlığının öncelikli sorunları olmayı sürdürüyor. Ölenlerin yaklaşık %55’ini erkekler, %45’ini ise kadınlar oluşturuyor.

Türkiye'nin Sağlık Karnesi: Son Bir Yılda En Çok Can Alan Hastalıklar Belli Oldu

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2024 yılı itibarıyla ülkemizdeki ölüm nedenleri tablosu netleşti. Uzmanların ve kamu otoritelerinin uzun süredir dikkat çektiği kronik rahatsızlıklar, maalesef listenin zirvesindeki yerini koruyor. Geçen yıl 526.416 olan toplam ölüm sayısının, 2024’te 489.361’e düşerek binde 5,7’lik kaba ölüm hızına gerilemesi olumlu bir gelişme olsa da, ölüme yol açan temel hastalık grupları hala halk sağlığının öncelikli sorunları olmayı sürdürüyor. Ölenlerin yaklaşık %55’ini erkekler, %45’ini ise kadınlar oluşturuyor.

Kalp Hastalıkları Zirveyi Bırakmıyor: Dolaşım Sistemi Neden Bir Numara?

Türkiye’de ölümlerin en büyük nedeni, uzmanların her fırsatta altını çizdiği gibi dolaşım sistemi hastalıkları. 2024 verilerinde bu hastalık grubu, tüm ölümlerin %36’sını tek başına oluşturarak birincil sıraya yerleşti. Bu durum, sadece bölgesel bir sorun değil, aynı zamanda Türkiye'de en çok hangi hastalıktan ölüyor? sorusunun da cevabı. Tıbbi literatürdeki çalışmalar, bu yüksek oranın küresel eğilimlerle büyük ölçüde örtüştüğünü gösteriyor.

Dolaşım sistemi kaynaklı ölümlerin dağılımına bakıldığında, en yüksek payı iskemik kalp hastalıkları (%42,9) alıyor. Bunları, diğer kalp hastalıkları (%23,9) ve damar tıkanıklığına bağlı olarak gelişen serebro-vasküler hastalıklar (felç ve inme gibi rahatsızlıklar) (%18,3) takip ediyor. Bu veriler, yaşam tarzı faktörleri (yüksek tansiyon, kolesterol, sigara kullanımı) ile yakından ilişkili olan bu rahatsızlıkların önlenmesine yönelik stratejilerin ne denli kritik olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle bazı coğrafi bölgelerde, örneğin Çanakkale’de, dolaşım sistemi hastalıklarına bağlı ölüm oranlarının ülke ortalamasını (yüzde 50'nin üzerine çıkarak) aşması, bölgesel sağlık politikalarının önemini artırıyor. Bu veriler, Türkiye'de ölüm nedenleri sıralaması incelendiğinde net biçimde gözleniyor.

Tümörler ve Solunum Yolu Hastalıkları İkinci ve Üçüncü Tehlike

Dolaşım sistemini takiben ikinci sırada, iyi ve kötü huylu tümörler (kanser) bulunuyor. Toplam ölümlerin %16,3’ü bu nedenlere bağlanırken, en sık ölüm nedeni olan kötü huylu tümör ise gırtlak, soluk borusu, bronş ve akciğer tümörleri olarak kayıtlara geçti (%29,1). Özellikle solunum yolları kanserlerinin bu denli öne çıkması, tütün ürünleri kullanımının yaygınlığı ve hava kirliliği gibi çevresel faktörlerin etkisini bir kez daha düşündürüyor. Ayrıca kolon kanseri ile lenf ve kan sistemi tümörleri de bu yüksek ölüm oranlarına önemli katkı sağlıyor. Akademik raporlar, erkeklerde solunum sistemi kanserlerinin, kadınlarda ise meme kanserinin dikkat çekici paya sahip olduğunu belirtmektedir.

Üçüncü sırada ise solunum sistemi hastalıkları (%15) yer alıyor. Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) gibi uzun süreli solunum sorunlarının yanı sıra, akciğer enfeksiyonları da bu kategoride ciddi bir yer tutuyor. medihaber.com. Özellikle kış aylarında artan bu tip hastalıklar, kronikleşmiş sorunları olan bireyler için büyük bir risk faktörü oluşturuyor. Uzmanlar, hem kalp-damar hastalıkları hem de kanser vakaları için erken teşhis ve tarama programlarının genişletilmesinin Türkiye'de en çok öldüren 3 hastalık ile mücadelede hayati rol oynayacağını vurguluyor. Halk sağlığı okuryazarlığının yükseltilmesi, risk faktörlerinin erken dönemde belirlenmesi için önemlidir.

Koruyucu Sağlık Stratejileri Kritik Öneme Sahip

Sağlık otoriteleri ve klinik uzmanlar, yüksek mortalite (ölüm) oranlarına sahip bu üç ana hastalık grubuyla mücadelede koruyucu hekimlik yaklaşımlarının temel alınmasını öneriyor. Bu, en çok görülen ölüm nedenleri Türkiye genelinde azaltılabilmesi için şarttır. Bireylerin yaşam tarzı değişikliklerine teşvik edilmesi, beslenme alışkanlıklarının iyileştirilmesi ve fiziksel aktivitenin artırılması, özellikle kalp-damar hastalıkları için vazgeçilmezdir.

Kanser ile mücadelede ise, erken tanı programlarının daha geniş kitlelere ulaştırılması hedeflenmektedir. Klinik veriler, özellikle akciğer kanseri gibi hızlı ilerleyen tümörlerde hastaneye geç başvuru oranının yüksekliğinin ölüm sayılarının artmasındaki ana etkenlerden biri olduğunu gösteriyor. Kalp ve damar hastalıkları nedenleri ve kanser riskleri hakkında kamuoyunun bilgilendirilmesi, bireylerin kendi sağlık sorumluluklarını üstlenmelerini sağlayacaktır. Solunum sistemi hastalıklarında tütün kontrol politikalarının etkinliğinin sürdürülmesi ve kentlerdeki hava kirliliğinin solunum hastalıklarına etkisi üzerine çalışmaların artırılması, önümüzdeki dönemde atılması gereken kritik adımlar olarak öne çıkıyor. Bu hastalıklar, Türkiye'de en sık ölüm nedenleri istatistiklerinde yer almaya devam etmektedir.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.