Gözlerinizdeki Kuruluk Sadece Yorgunluk Mu?

SAĞLIK

Bazen sabahları kalktığınızda gözlerinizde bir kum tanesi varmış gibi hissedersiniz. Önce geçer gider dersiniz ama o his bir türlü yakınızı bırakmaz. Su içersiniz, ağzınızdaki o çöl kuruluğu yine de sönmez. İşte tam burada Sjöğren sendromu (bağışıklık sisteminin nem üreten bezlere saldırması) devreye giriyor olabilir. İnsanı bezdiren bir durum bu aslında.

Gözlerinizdeki Kuruluk Sadece Yorgunluk Mu?

Bazen sabahları kalktığınızda gözlerinizde bir kum tanesi varmış gibi hissedersiniz. Önce geçer gider dersiniz ama o his bir türlü yakınızı bırakmaz. Su içersiniz, ağzınızdaki o çöl kuruluğu yine de sönmez. İşte tam burada Sjöğren sendromu (bağışıklık sisteminin nem üreten bezlere saldırması) devreye giriyor olabilir. İnsanı bezdiren bir durum bu aslında.

Zor.

Doktorlar bu tabloya genelde otoimmün bir bozukluk diyorlar. Yani vücut kendi savunma mekanizmasını şaşırıp gözyaşı ve tükürük bezlerine saldırı başlatıyor. Ekim ayı başlarında yapılan bir sempozyumda uzmanlar bu konuya dikkat çekmişti. Genelde kadınlarda daha sık görülüyormuş bu rahatsızlık. Neden olduğu tam bilinmiyor, acaba genetik mi yoksa çevresel mi hala bir muamma.

Vücudun Nem Kaynakları Kuruyor

Hastalar genelde "Sanki ağzımda pamuk var" diyerek anlatıyor derdini. Dilin damağa yapışması, yutkunurken zorlanma ve hatta konuşurken sesin çatallanması en bariz belirtilerden. Gözlerdeki yanma ise cabası. Kuru göz sendromu (xerophthalmia) bazen görme kalitesini bile etkileyebiliyor. Ciltte kuruluk ve eklem ağrıları da bu tabloya eşlik ederse işler biraz ciddiye biniyor demektir.

Sjöğren sendromu neden olur sorusu hala bilim dünyasında tartışılan bir konu. Bağışıklık sistemi kendi dokularını yabancı gibi algılıyor. Tedavi süreci ise tamamen semptomları hafifletmeye yönelik ilerliyor. Yapay gözyaşı damlaları veya ağız nemlendirici jeller hayat kurtarıcı olabiliyor. Beslenme alışkanlıklarını değiştirmek, bol su tüketmek ve nemli ortamlarda bulunmak önemli. Gelişmeleri medihaber.com’u takip ve sosyal medya hesaplarını takip ederek güncel bilgilere ulaşabilirsiniz.

Umut Veren Gelişmeler

Hastalığın tamamen ortadan kalkması şu an için pek mümkün gözükmese de, erken teşhis çok şeyi değiştiriyor. Yeni nesil ilaçlar ve bağışıklık düzenleyici tedaviler sayesinde hastalar eski konforuna kavuşabiliyor. Romatoloji uzmanları düzenli kontrolün altını çiziyor. İstatistikler hastaların %90'ının doğru tedaviyle normal hayatına devam ettiğini gösteriyor. Geri kalan %10'luk kesimde ise süreç biraz daha yakın takip gerektiriyor.

Sjöğren sendromu tedavisi nasıl yapılır sorusunun cevabı kişiden kişiye değişiyor. Kimine sadece damla yetiyor, kimine daha ağır tedaviler gerekiyor. Yine de karamsarlığa yer yok. Bilim her geçen gün yeni bir kapı aralıyor bu konuda.

Sjöğren sendromu tanısı konulan hastaların yaşam kalitesini artırmak için multidisipliner bir yaklaşım benimsenmektedir. Uzmanlar ağız ve göz kuruluğuna karşı düzenli takip öneriyor. Hastaların günlük sıvı tüketimini artırması ve sigara dumanından kaçınması gerektiği belirtiliyor.

Sağlık Bakanlığı verilerine göre erken teşhis edilen vakalarda komplikasyon riski minimuma iniyor. İlgili birimler tarafından yapılan açıklamada, romatolojik hastalıkların ihmal edilmemesi vurgulandı. Sjöğren sendromu nedir belirtileri nelerdir konusu üzerine araştırmalar devam ediyor.

Sözlük:

Otoimmün: Vücudun bağışıklık sisteminin kendi sağlıklı hücrelerine saldırması durumu.

Multidisipliner: Bir hastalığın tedavisi için birden fazla uzmanlık alanının (romatoloji, göz, diş gibi) birlikte çalışması.

Etiketler: #SjöğrenSendromu #SağlıkHaberleri #GözKuruluğu #AğızKuruluğu #Romatoloji #SağlıklıYaşam

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.