Eski fotoğraflarda kalmış o derin izleri hatırlayanlar vardır mutlaka. Acaba o günlerde yaşasaydık ne yapardık diye düşünmeden edemiyor insan bazen. Bahar aylarında aniden patlak veren o tehkile, aslında insanlığın en eski düşmanlarından birini işaret ediyordu.
Kabus.
Bir sabah uyandığınızda vücudunuzda beliren o tuhaf kızarıklıklar, Variola (çiçek hastalığı) habercisi olabilirdi. İnkübasyon (kuluçka süresi) boyunca sessizce bekleyen bu görünmez düşman, bir anda tüm şehri esir alabiliyordu. Öyle ki, temas ettiğiniz bir kumaş bile felaketiniz olabiliyordu. Gelişmeleri medihaber.com’u takip ve sosyal medya hesaplarını takip ederek güncel bilgilere ulaşabilirsiniz.
İnsanlar o dönemlerde birbirinin yüzüne bakmaya bile çekiniyordu. Ateşler içinde yanan bedenler, yorgun düşen bağışıklık sistemleri ve o bitmek bilmeyen ağrılar. Ölüm oranı bazen yüzde 28 civarına kadar çıkabiliyordu bazen daha da yükseliyordu. Bu durum, toplumda büyük bir kaygı dalgası yaratmıştı. Hastalığın yayılımını durdurmak imkansız gibi görünüyordu ocak ayının soğuk günlerinde bile.
Aşılama çalışmaları başladığında ise her şey değişmeye başladı. Bilim insanlarının kararlılığı sayesinde bu illet, dünya üzerinden tamamen silinen ilk bulaşıcı hastalık oldu. İnsanlık, tarihinin en büyük zaferlerinden birini bu sayede kazandı. Artık o korkutucu yaralar sadece tıp kitaplarında birer anı olarak duruyor.
SALGININ SEYRİ VE SON DURUM
Variola virüsünün neden olduğu enfeksiyon, dünya genelinde yürütülen geniş çaplı aşılama kampanyaları neticesinde tamamen ortadan kaldırıldı. Yetkililer, doğada aktif bir vaka bulunmadığını bildirdi.
Söz konusu virüsün son örnekleri bugün sadece yüksek güvenlikli laboratuvarlarda muhafaza edilmektedir. Halk sağlığı açısından herhangi bir tehdit öngörülmemektedir.
Uzmanlık Terimleri Sözlüğü:
İnkübasyon: Bir mikroorganizmanın vücuda girişinden belirtilerin ortaya çıkmasına kadar geçen süre.
Variola: Poxviridae ailesine ait, ciddi deri döküntüleri ve yüksek ateşle seyreden çiçek hastalığının bilimsel adı.