İstanbul — Bilim insanları, diş ve diş eti sağlığının, sandığımızdan çok daha önemli olduğunu bir kez daha kanıtladı. Son yapılan kapsamlı bir araştırma, diş eti hastalıkları ile kalp krizi ve felç gibi kardiyovasküler hastalıklar arasında doğrudan bir ilişki olduğunu ortaya koydu. Bu bulgular, ağız hijyeninin sadece estetik bir kaygı olmadığını, aynı zamanda hayat kurtarıcı olabileceğini gösteriyor.
Bağlantı Nasıl Kuruluyor?
Uzmanlar, diş etlerindeki iltihaplanmanın (periodontitis), vücutta genel bir iltihaplanma durumuna yol açtığını belirtiyor. Diş eti hastalıklarına neden olan bakteriler, kan dolaşımına karışarak damar duvarlarında iltihaplanmaya neden olabilir ve bu durum ateroskleroz (damar sertliği) riskini artırır. Damarlarda biriken plaklar, kan akışını engelleyerek kalp krizi veya felç riskini yükseltir.
Araştırmanın Bulguları:
Avrupa'da 10 yılı aşkın bir süre boyunca takip edilen binlerce kişi üzerinde yapılan bir çalışmada, ciddi diş eti hastalığı olan bireylerin, sağlıklı diş etlerine sahip olanlara kıyasla kalp hastalığı geliştirme olasılıklarının yüzde 40 daha fazla olduğu tespit edildi. Çalışmanın baş araştırmacılarından Prof. Dr. Hasan Erdem, "Bu çalışma, sadece dişlerinizi fırçalamanın güzel bir gülüş için değil, aynı zamanda kalp sağlığınızı korumak için de ne kadar kritik olduğunu gösteriyor. Ağız sağlığımız, vücudumuzdaki genel iltihaplanma seviyesinin bir göstergesi olabilir" dedi.
Nelere Dikkat Etmeli?
Diş hekimleri, bu riskleri en aza indirmek için şu basit ama etkili adımları tavsiye ediyor:
Günde en az iki kez diş fırçalamak: Yumuşak uçlu bir fırça ve florürlü macun kullanın.
Diş ipi kullanmak: Diş fırçasının ulaşamadığı yerlerdeki plakları temizlemek için diş ipi vazgeçilmezdir.
Düzenli diş hekimi kontrolleri: Diş etlerinizdeki olası sorunları erken teşhis etmek ve profesyonel temizlik yaptırmak için yılda en az iki kez diş hekiminizi ziyaret edin.
Dengeli beslenme: Şekerli ve asitli yiyecek ve içecekleri sınırlamak, diş sağlığınızı korumaya yardımcı olur.
Bu yeni bulgular, diş hekimliğinin sadece lokal bir sağlık alanı olmadığını, genel tıp disiplinleriyle ne kadar iç içe geçtiğini bir kez daha vurguluyor. Sağlıklı bir gülüşün, aynı zamanda sağlıklı bir kalbin de anahtarı olduğu unutulmamalıdır.